Böyle dayı herkesin başına!

Haydi, çözülmedik sır kalmasın!

Döküntü Ekspresi iki kardeşi tuhaf dayılarının evine tatile götürür. Bu, “zorunlu” bir tatildir, çünkü anneleri hastanededir. Çocukların gönülsüzce gittikleri tatil heyecanlı bir maceraya dönüşür.

Orman tam bir sır bahçesidir, hatta hareket eden büyülü bir ağacı saklamaktadır. Dayıları gibi keşfetmeyi seven iki çocuk, peşine düştükleri sırları aydınlatabilecek mi acaba?

Okumayı Sevmeyen Çocuğun Hikâyesi ile Yazmayı Sevmeyen Çocuğun Hikâyesi adlı kitaplarıyla ülkemizde çok sevilen İtalyan yazar Miriam Dubini, YKY’den yayımlanan Çevreci Muhteşem Dayım adlı yeni kitabında çevreci, geri dönüşümcü benzersiz ve tam bir deha olan bir dayının, yeğenlerinin hayatını nasıl dönüştürdüğünün heyecanlı ve eğlenceli hikâyesini anlatıyor. Elena Prette’nin resimlediği Çevreci Muhteşem Dayım kitabını Filiz Özdem çevirdi.

Tadımlık

“Lorenzo, ‘Döküntü ne ki?’ diye sormuştu.

Dayısı, yeğenine bu kelimenin ne anlama geldiğini açıklayabilecek doğru kelimeleri bulmaya çalışırken dalgın dalgın bakmıştı: ‘Herkesin her gün aldığı şeylerin büyük bir kısmı döküntüdür. Başlarda bunu fark etmek zordur, çünkü döküntü öyle bir şeydir ki, kendisini çok gerekliymiş gibi göstermede ustadır. Bu kandırmacayı anladığımızda artık çok geç olmuştur. Dolaplar, raflar, büyük küçük bütün odalar, her yer ağzına kadar gereksiz kutularla doludur. Ama insanoğlu tuhaftır, sahip olduğu döküntüyle yetinmez, hep daha fazlasını ister! Ev bu döküntüyle dolup taşınca, alışverişi keseceğine, gereksiz yeni pılı pırtıya yer açmak için hepsini kaldırıp atar.’’